4 Kasım 2010 Perşembe

Tiago Manuel Dias Correia

                     Yukarıdaki isim size tanıdık gelmeyebilir. Aslında birazdan yazacaklarımda pek tanıdık, bilindik bir hikaye değil, hani filmlere konu olacak tipten.
                     Tiago Manuel Dias Correia yani abisin taktığı isimle Bébé. 12 Haziran 1990 yılında Portekiz'de doğdu. Ailesi, yeni takım arkadaşı Nani gibi eski Portekiz sömürgesi  Cape Verde'den göçmüştü. Henüz öğrenme çağında annesi ve babası tarafından terkedildi.  Bizim tabirimizle hayatın sillesini erken yaşta yedi.Onu ergenlik yaşına kadar büyükannesi, Lizbon'un ghettolarında, karanlık banliyolarında büyüttü. 12 yaşına geldiğinde mahkeme kararıyla kilisenin yetimhanesine gönderildi. Ordan ayrıldıktan sonra Lizbon'un dışına Santa Antao'ya, Casa do Gaiato barınağına yerleşti. Buraya kadar herşey normal.

  
                   Bébé 18 yaşına gelmişti. Yedi arkadaşıyla birlikte yerel CAIS takımı için oynuyorlardı. Bu takımla Avrupa Sokak Futbolu Festivali için Sırpların binlerce bosnalıyı katlettiği, tecavüz kampı kurduğu Foča'nın yolunu tuttular.  Bébé bu turnuvada 6 maçta 40 gol attı fakat takımı pek fazla ilerleyemedi. Sonra çoğumuzun haberdar bile olmadığı Evsizler Dünya Kupası'na katıldı. O sıralar bölgenin amatör takımı Lounes'te oynuyordu. O turnuvadan sonra bir dönem Galatasaray'da oynayan Abel Xavier ve Valencia'lı Miguel'in eski takımı olan Portekiz'in köklü kulüplerinden Estrela de Amadora'ya transfer oldu. Amadora o sırada Second Division'da mücadele veriyordu yani 3.ligde. Bu güzel şehir, Bébé'nin hayallerinin başlangıcı olacaktı.
                  Amadora'da çok başarılı maçlar çıkardı. Topla inanılmaz hızı ve güçlü fiziği onu o ligin üstünde bir oyuncu yaptı. 26 maça çıkan Bébé kanatta oynayıp çok içeri katetmemesine rağmen 4 gol attı ve iyi bir izlenim yarattı.
                 2009 yazında pek bilgiye rastlayamadığımız fakat eski menejeri diye belirtilen Gonçalo Reis tarafından PSV Eindhoven'a bedelsiz olarak teklif edildi. Bu transfer gerçekleşmedi. Portekiz birinci ligi takımlarından Vitoria Guimaraes'e transfer oldu. 5 yıllık sözleşmeye imza atan Bébé, sözleşmesine de 9m Euroya ayrılma serbest kalma maddesi koydurttu. O sırada Portekiz milli takımı u-19 kadrosuna davet edildi ve 2 maçta 1 gol attı. Artık birinci ligdeydi hayal ettiği takımlara karşı forma giyicekti. Yeni takımı ile birlikte kendisini Old Trafford'a getiricek 6 hazırlık maçında 5 gol atarak Real Madrid'in bile içinde olduğu birçok avrupa takımının ilgisini çekti.

                  Guimaraes'e imza attıktan sadece 5 hafta sonra Ferguson'un eski yardımcısı olan zamanın Portekiz milli takımı antrenörü Carlos Queiroz tarafından Ferguson'a önerildi. Ferguson çok fazla izlemeden bu oyuncunun transferine onay verdi. Yönetici David Gill bu transferi bitirdi. İki klüp, böylesine bir oyuncu için sansasyönel sayılabilicek bir rakama 7,4m Euroya anlaştı. Bébé rüyaydaydı. Daha 24 ay önce bir amatör yerel takımda oynarken, şimdi dünyanın en büyük klüplerinden birindeydi.


                  Yeni transferler Javier Hernandez ve Chris Smalling'le birlikte Ferguson tarafından basına tanıtıldı. 25 kişilik şampiyonlar ligi kadrosuna dahil edilmesi, kafalardaki ''Ferguson yeni yıldızını yaratıyor.'' düşüncesini pekiştirdi. Transfer edildikten 41 gün sonra Scunthorpe ile oynanan lig kupası maçı kadrosuna dahil edildi. 74. dakikada Park'ın yerine oyuna girdi,  ilk o kırmızı rüya formayı o maçta giydi. Oyunda kaldığı sürede dikkatleri üzerine çeken Bébé, sonrasi için iyi sinyaller vermeye başlıyordu. Ardından Sunderland maçı kadrosuna da dahil edilen Bébé son 10 dakika Ferguson'un Porto'dan 2007'de Bébé'nin vatandaşı hatta ırkdaşı Nani'yle birlikte transfer ettiği Anderson'un yerine oyuna dahil oldu. İlk golünü  lig kupası maçında Wolverhampton Wanderers ağlarına, ikinci golünü ise kariyerinin ilk avrupa maçında benim bu satırları yazdığım şehirde, Bursaspor ağlarına bıraktı.

               Oyun tarzıyla Ferguson'un var ettiği Cristiano Ronaldo'ya benzetilen Bébé, acaba Ferguson'un ilmik ilmik işlediği onlarca yıldızdan birisi olucak mı? Olmasa bile bu serüven, şimdiden hafızalarımıza kazındı bile.

1 yorum:

  1. Öncelikle blog hayırlı olsun... Bebe'nin hikayesi çok dramatik ama kahramanlar genelde böyle hikayelerden çıkar.Ferguson elmas gibi işler bebe'yi kırmızı şeytanlara hayırlı olsun yeni kahramanları

    YanıtlaSil