20 Kasım 2010 Cumartesi

Kuzey Londra Savaşı

  
       Derbi başlamadan Gunners, Chelsea'nin 2 puan gerisindeydi. Ama Redknapp'ın dediği gibi Tottenham artık çok daha güçlüydü.
      Arsenal şiir gibi başladı, pozisyonları buldu.Golleride buldu. Nasri, ilk yarıda Marsilya'daki günlerini hatırlattı ve mucizevi bir golle takımını öne geçirdi. İlerleyen dakikalarda Chamakh farkı 2'ye çıkardı. Hutton ilk yarıda son haftalardaki oyunundan çok uzaktı. Amerikan güreşçisi görüntüsündeki Kaboul 2. golde hatalıydı. İlk yarı böyle bitti, Tottenham'da ışık yoktu.
      İkinci yarı başladı. Haftalardır sakat olan Defoe oyundaydı. Ekotto uzun attı Defoe sıçradı,  van der Vaart soldan, sağ kanada koşu yapan son haftaların en çok konuşulan çocuğuna müthiş bir pas attı, sihirbaz Galli sol ayağıyla harika bir vuruş yapıp farkı 1'e indirdi. Top yine Arsenal'deydi fakat Chamakh bir kaç fırsatı ezince, futbolun değişmeyen kuralı yine devreye girdi. Atamayana atarlar. van der Vaart'ın freekickinde elini topa sallayan Fabre, takımını ateşe attı. Topun başına gelen usta Vaart beraberliği yakaladı. Golden sonra duran toplarda etkili olan Arsenal gole çok yaklaşsada pozisyonları değerlendiremedi. 2.golden sonra risk alan Arsenal, Bale ve Hutton'ı ilk yarıdaki kadar etkili savunamadı. Orta sahanın yaklaşık 10 metre ilerisinden yakalanan serbest vuruşta van der Vaart öyle bir orta kesti ki maçın kötüsü Kaboul güzel bir kafa vuruşuyla Arsenal'e şamarı indirdi.
      Kuşkusuz van der Vaart maçın yıldızıydı. Maçın görüntüsü ise Wenger'in su şişesini yerden yere vurmasıydı. Chelsea, Birmingham deplasmanından 3 puanla dönerse bu mağlubiyet çok daha fazla yara açıcaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder